Kategori: Sevda Deniz K.

Sevda Deniz K.

Öykü: Sevda Deniz K. Ben de vardım. İlk sesi yakaza hâlinde, yatağında sağa sola dönerken duydu. Yastığından anlamsız sesler geliyordu. Pa pa pa pa pa pam pam pa paaaaaa paaaaaam pa pa… Aldırmadı. Uyku ile uyanıklık arasında duymuştu. Tekrar derin bir uykuya daldı. Uyandığında ne sesi ne de rüyalarını hatırladı. Her zaman yaptığı gibi penceresini açtı. Gökyüzüne bakarak içine derin…

Öykü: Sevda Deniz K. Deniz kenarında gördüm onu. Sağ dizini neredeyse çenesine değdirecek kadar bükmüş -dirseğinden aşağısı yoktu- sağ koluyla dizi arasına sıkıştırdığı ipin ucuna, sol eliyle simit bağlamaya çalışıyordu. Yanında onun yaşlarında sarı saçlı üstü başı perişan başka bir çocuk daha vardı. Kendi kendine –türküydü galiba- bir şeyler mırıldanıyordu. Hemen yanlarındaki banka oturdum. Onun acemi hareketlerle çabalamasını seyretmeye başladım.…

Öykü: Sevda DENİZ K. Mutfağın ortasında elinde bıçakla niye durduğunu bilmiyordu. İçi boşalmıştı sanki. Bir dakika öncesi yoktu. Hatırlamıyordu. Gözü masaya ilişti. Maydanozlar beyaz porselen tabakta, çay ince belli bardakta, zeytin, peynir ve çeşitli kahvaltılıklar el sürülmemiş olarak kahvaltı sofrasında öylece duruyordu. Dizleri titriyordu. Omuzlarında ve ellerinde başlayan bir uyuşma bütün vücudunu sarmaya başlayınca en yakınındaki sandalyeye çöker gibi oturdu.…

Öykü: Sevda Deniz K. Yağmuru cebime doldurdum. Ağırlık yapmasın diye de üstüne gözyaşımı eklemedim. Ardından bir sandığa kilitledim bütün cümleleri, sesleri… Bir de küçük renkli taşlara işlediğim fısıltılar vardı, peşimi bırakmayan. Kimin canını yaktığını düşünmeden nereye olursa savurdum o taşları. Geride bıraktıklarımı da yaşlı bir kadının anlatacağı hikâyelere emanet ettikten sonra hazırdım artık. Serçelerin ayak izlerini takip etmeye başladım. O…

Öykü: Sevda Deniz K. “Şuna bak ya umurunda bile değil. Oğuz, oğlum hey sana diyorum! Cevap alamayınca iyice sinirlendi. “Salak ya.” Oğuz, okulun merdivenlerini hiç acele etmeden indi. Kendisinden üç yaş büyük olan abisine, “Salak değilim.” dedi kendinden emin. “Ben bir iyilik meleğiyim, kambur değilim. Annem sırtımdaki o çıkıntın kanat yeri olduğunu söyledi.” İçi rahattı, gülümsedi. Dökülen ön dişleri bile…

Deneme: Sevda Deniz K. Tanpınar’ın zamanı aşarak bize anlattıklarına hassas bir gözle bakılmalı ki okuduklarımız bize bir hayat tecrübesi olarak dönsün. Elimde Saatleri Ayarlama Enstitüsü, dalıp gidiyorum. Arkadaşım, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü, ilk gençlik yıllarımda sadece okuma açlığıyla okuyup bitirdiğim, bende bir etki ve hatıra bırakmayan kitaplardan biridir” dediğinde, doğrusu şaşırmıştım. Fakat okumaya başladıktan sonra anladım ki bu kitap öyle bir…